Bir Medya Polisiyesi (Cem DERİNDERE)

“Boruotu Cinayeti”, Ayvalık’ta işlenen faili meçhul bir cinayeti anlatıyor. Bir polisiye olduğu kadar bir medya romanı. Kahramanı bir gazeteci: Editör “Ufuk Lodos.” Yazarı Barış Soydan, Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığı Sabah gazetesinden bu yılın başında atılmıştı. “Boruotu Cinayeti”nin, yazarın medya serüveninden izler taşıdığı açık. Roman, KCK ve Ergenekon operasyonlarının gerçekleştiği günlerde geçiyor ve editör “Ufuk Lodos”un gözünden kamuoyunun bu operasyonlarda medya tarafından nasıl manipüle edildiğini anlatıyor:

“Polis muhabirleri, kendilerine sızdırılan bilgileri genellikle hiçbir süzgeçten geçirmeden, ellerine geldiği gibi gazeteye gönderirler. Polisten gelen haberi okuyan editör eğer ‘Sıcak aşım, ağrısız başım’ ekolündense harfine bile dokunmaz. Böylece, poliste pişirilip muhabirin eline tutuşturulan ‘haber’, Terörle Mücadele’den çıktığı şekliyle yazı işlerine ulaşmıştır. İddialıdır, bıraksan manşete çıkacak gibidir. Emniyet’ten gazetenin manşetine uzanan yolda tek engel kalmıştır artık önünde: Yazı işleri.”

Sadece polis muhabirleri değil, köşe yazarlarından genel yayın yönetmenlerine kadar medyanın belli başlı tüm figürleri “Boruotu Cinayeti”nde resmigeçit yapıyorlar. “Ufuk Lodos” genel yayın yönetmenlerini şöyle anlatıyor: “Malevich’i Bayern Münih’in yeni santroforu, Kızıl Kmerler’i Kızılderili kabilesi sansan da genel yayın müdürü olabilirsin ama dünyanın senin çevrende döndüğünü düşünmüyorsan, düşünemiyorsan olamazsın. Çünkü reyting rekortmeni dizinin yönetmeni arar, şampiyon takımın teknik direktörü arar, başbakan arar, cumhurbaşkanı arar… Eğer tepeden tırnağa egoyla kaplı değilsen ilk günün sonunda koltuğu bırakıp kaçarsın.”

Her ne kadar eleşirel bir göze sahip olsa da medyaya “Ufuk Lodos”un perspektifinden bakarken dikkatli olmakta fayda var. Plazalara uyum sağlamayı ‘başarmış’, konformist bir gazeteci, “Boruotu Cinayeti”nin kahramanı. Bunu itiraf etmekten de çekinmiyor:

“Ne zaman değişmiştim sahiden? Büyük medyada çalışmaya başlayınca mı? Bir ev ve araba sahibi olunca mı? Bir an gelmiş, toplumsal kuralları emniyet şeridinden giden sürücülerle kavga edecek kadar sahiplenmeye başlamış, Nietzsche’nin efendi ahlakı dediği şeyi terk etmiş, köle ahlakına geçmiştim. Liberalizmin tanrısı Bentham’ın basit ilkesine: Çoğunluğu mutlu eden şey iyidir.”

Gerçeküstü Polisiye

“Boruotu Cinayeti”, politik bir polisiye olmasının yanı sıra aynı zamanda gerçeküstü bir roman. Bu niteliği, polisiye edebiyatımız için önemli bir yenilik. Ama gerçeküstü dil beraberinde bir risk getiriyor. Polisiyede gerçeküstü ile saçma arasında çok ince bir çizgi var. Barış Soydan, bu riski bertaraf etmek için romana adını veren boruotundan yararlanmış. Boruotu, Anadolu florasında sık rastlanan bir bitki. Mide, bağırsak, astım, kalp, sinir ve beyin hastalıklarının tedavisi için yapılan ilaçlarda kullanılıyor. Ama boruotunun uyuşturucu özelliği de var. Barış Soydan, romandaki gerçeküstü sahneleri boruotunun halüsinatif özelliğine bağlıyor. Ünlü polisiye yazarı Van Dine, bundan hoşlanmayabilirdi. Van Dine, “Dedektif öykülerinin 20 kuralı”nda şöyle der: “Cinayet, doğal yollarla çözülmelidir.” “Boruotu Cinayeti” gerçeküstü bir kurgu kullanarak Van Dine’in altın kurallarını çiğniyor ve klasik polisiyenin sınırlarının dışına çıkıyor. Ama Van Dine’in polisiyenin kurallarını yazmasından bu yana yüz yıla yakın zaman geçti, bu süre içinde her şey gibi polisiye edebiyat da değişti. Bugün artık “postmodern polisiye” olarak tanımlanan yeni bir edebiyat türü var. “Boruotu Cinayeti”nin postmodern polisiyenin birçok özelliğini taşıdığı söylenebilir. Bu açıdan hiç kuşkusuz edebiyatımızda ilginç bir deneyi temsil ediyor.

Yeni Maceralara

Romanın daha sonuna gelmeden “Ufuk Lodos”un tek seferlik bir kahraman olmadığını öğreniyoruz. Yeni macerasının iç savaşın pençesindeki Ukrayna’da geçeceğini ve adının da “Hotel Ukrayna” olacağını haber veriyor, romanın sonunda yazmaya başladığı romanda. “Hotel Ukrayna”nın “Boruotu Cinayeti” gibi gerçeküstü olup olmayacağı bilmiyoruz ama “Ufuk Lodos” ile polisiye edebiyatın gerçeğe çok yakın bir gazeteci kahraman kazandığını söyleyebiliriz.

BORUOTU CİNAYETİ, Barış Soydan, Labirent Yayınları, 2014.

0 yorum:

Yorum Gönder