Dansa Kaldırılmayan Kadın (İsmail BİÇER)


1977’de İstanbul’da doğan Volkan Hacıoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü (2000) mezunu. Aynı bölümde Yüksek Lisansını tamamladıktan sonra, 2006’da New York Eyalet Üniversitesi, Sanatlar ve Bilimler Koleji, Ekonomi Bölümü’nde burslu doktora programına başladı. Çalışmalarını İstanbul Üniversitesi’nde sürdürüyor.

Volkan Hacıoğlu’nun şiirleri ve çevirileri 1997 yılından bu yana birçok dergilerde yayımlandı; yayımlanmaya devam ediyor. “Duvarlarda Gözlerim Üşüyor” adını taşıyan ilk şiir kitabı 2006’da, bir sonraki şiir kitabı “Dansa Kaldırılmayan Kadın” 2010’da okurla buluştu. Aynı yıl, “İngilizce yazılmış en büyük siyasi şiir” olarak nitelenen Shelley’nin “Anarşi’nin Maskesi”ni Türkçeye kazandırdı. ‘Şiirden’ dergisinin yayın kurulu üyesi.
“Dansa Kaldırılmayan Kadın” üç bölümden (toplam elli sekiz şiirden) oluşuyor: “Kiralık Aşklar Locası”, “Cezaların Cehenneminde”, “Soyut Yontular”.

İlk bölümün ilk şiiri; “Cam Kız” adını taşıyor. Bir kızın intiharını (daha doğrusu camdan atılışını) anlatan bu şiir, okuyucuda farklı çağrışımlar/yaklaşımlar yaratacak dizelerden oluşuyor… Gerçek şiirde olması gereken bir tavır/söylem:

“küçük bir kızı camdan attılar/beyaz vücudu/mürekkep lekesi gibi dağıldı/soğuk taşların üzerine/çığlıklar akıyordu kulaklarımdan/çıplak bir ampul/açık pencereden sokağa bakarken//küçük bir kızı camdan attılar/ay koptu geceden/düştü kollarına kızın/kırıldı saçları/kırıldı gözleri/kırıldı yanakları/eğilip öptüm usulca/kırıldı dudakları” (S. 13).

Volkan Hacıoğlu’nun şiirleri, biçimsel bir tutarlılığa sahip... Her dize (birkaç şiir dışında) büyük harflerle başlıyor; şiir başlıkları büyük harflerden oluşuyor. Şiirlerin geneli kısa dizelere sahip... Bir anlamda; az sözle çok şey anlatmayı seviyor... Bunlar arasında altı dizelik şiirler de bulunuyor. “Karanlık Örtü” şiirini örnek olarak verebiliriz:

“Karanlık örttü mü gözlerini/Susar umut/Susar sevgi/Susar düşünceler//Karanlık örttü mü içindeki mağarayı/Yarasalar kana susar!” (S. 37).

“Dansa Kaldırılmayan Kadın” şiirlerinin belirgin özelliklerinden biri de uyaklı söyleyişlerin yoğunluğu… Ancak bu uyaklı söyleyiş, Volkan Hacıoğlu’nun ‘modern şiir’ tarzına gölge düşürmediği gibi, akıcı, anlaşılması kolay bir şiirin tadına ulaşmamızı sağlıyor. “Geçmiş Zaman” adlı şiirin ikinci dörtlüğü, bu durumu en açık şekilde yansıtıyor:

“(…)// Belki ateşle yaklaştım/Gözlerinin petrol kuyusuna/Acılarımı gecelere sattım/Çocukluğum yarısına// (…)” (S. 17).

“Kızılderili Şarkısı”nda, toplumsal sorunlara duyarlı, muhalif bir şairle karşı karşıyayız… “Kızılderili Şarkısı”, aslında tüm insanlığın hüzünlü bir şarkısı… Slogandan uzak, şiire yakışır bir söylem:

“Dağ vurmuş gözlerine/Tütün içer Kızılderili/Ay ışığı, kurt gölgesi/Yakamozda tüyleri//Bütün gün avlamış/Birer birer güneşleri/Oklarını bitirmiş/Balta tutar elleri//Beyaz adam gelince/Çadırlar sökülecek/Atların yelelerine/Kan lekeleri düşecek// (…)” (S. 48).

Volkan Hacıoğlu’nun şiirleri, izlek olarak çok katmanlı bir yapıya sahip… Ölüm, doğa, yalnızlık, aşk, kentsel yaşamın günlük trafiği bu katmanlar arasında sıralanabilir.

“Dansa Kaldırılmayan Kadın”ın diğer özelliklerinden biri; şairin ‘çevirmen’ kimliğinin rahatlıkla hissediliyor olması… Birçok şiir, önemli dünya şairlerinin ve düşünürlerinin dizeleriyle/sözleriyle başlıyor: Arthur Rimbaud, Emma Goldman, Charles Dickens, Pythagoras, Rabelais, Isidore Ducasse, Nietzsche, Anton Çehov, Philip Larkin.

Ancak alıntıların bir kısmı orijinal; Türkçeye çevrilmemiş… Bir kısmının altında ise, kime ait olduklarının notu düşülmemiş… Bu durumu, Hacıoğlu’na anımsatmak için not alıyorum.

Şiirlerini başarıyla kurduğuna inandığım Volkan Hacıoğlu’nun sözcük dağarcığı oldukça varsıl… Başka şiirlerde karşılaşmadığımız, kendisine ait eğretilemeler oldukça dikkat çekici. Bunlardan birkaç örnek:

“Bir kadın göğüslerini açarsa Rhodara/Ah! Ortaçağ biter, Rönesans başlar!.. (Açık Saçık Çiçekler, S. 24).

“Bütün gün sürdü ölümü güneşin/Çekildi görüntülerden renklerin saltanatı” (Uçurum Yankısı, S. 42).

“Gözlerimde büyüyen yaş/Asal sayısı gövdemin” (Asal Sayı, S. 77).

“Nazar” adlı şiirde, genç bir şairin aforizmalarını/bilgeliğini görüyoruz. Gerçek şairlerin aynı zamanda ‘düşünür’ olduklarına dair bir gönderme:

“Köpeklerin gözlerine uzun uzun bakma/Kan gölgesi düşer aklına/Sonsuz bir ağaç olur korku/Gökyüzü yasaklanır çocuklara//Suçluların gözlerine uzun uzun bakma/Kin gölgesi düşer ardına/Sonsuz bir deniz olur pişmanlık/Umut yasaklanır insana//Kadınların gözlerine uzun uzun bakma/Kor gölgesi düşer alnına/Sonsuz bir gece olur yalnızlık/Aşk yasaklanır dünyaya//Ölülerin gözlerine uzun uzun bakma/Kör gölgesi düşer uzağına/Sonsuz bir an olur karanlık/Yaşam yasaklanır zamana” (S. 55).

Volkan Hacıoğlu’nun şiirlerine dair, söylenecek daha çok şey var. Çünkü onun şiirleri, bir şiirde olması gereken tüm özellikleri barındırıyor; yarına kalacak şiirler… Klasik şiir tadı veren bir modern şiir örneği…