Plaza İnsanının Sahtelik Çilesi (Pınar GÜNER)

Melida Tüzünoğlu, yönetmenlikten editörlüğe farklı işler yapmış, çok yönlü bir yazar. Bir söyleşisinde ‘Bunlar olur ama edebiyat hep kalır’ diyor. İdefix tarafından yapılan oylamayla 2011’in en iyi ilk romanı seçilen Ambulansla Dünya Turu ve 2012’de aynı zamanda resimlediği öykü kitabı Annem Bir Robot Doğurdu’nun yazarının video-art işleri yapmış olmasının etkileri, son romanı Size Müthiş Bir Yemek Hazırladım’da da hissediliyor. Salt kitaplarının isminde değil, kimi zaman bir müzik parçasının sahneye çıktığı ya da Richter gibi karakterlerin modern zamanda ete kemiğe büründüğü bölümlerde Murakami beğenisinin izleri görülüyor.
   
Melida Tüzünoğlu Size Müthiş Bir Yemek Hazırladım’da, kâbuslarla ördüğü gerçeklik anlamında fantastik tarzını ilgiyle takip ettiğimiz Hakan Bıçakçı’nın, Doğa Tarihi (İletişim Yayınları, 2014) gibi plaza insanının distopyasını mesele ediniyor. Yalnız Bıçakçı’dan farklı olarak bunu sosyal medya dilinin kolay, yapışkan, bol yinelemeli yapısını kullanarak yapıyor. Roman boyunca kimi kez doğrudan seslenerek ilgisini canlı tutmaya çalıştığı okur, orta yaşa merdiven dayamış karakterlerin mutsuz hallerine tanık oluyor. Yazar esprili, simetrik ve magazinsel bir dil kullanıyor.
   
Romanda ‘Yaraları[n]ı, boşlukları[n]ı pahalı giysilerle örten’ karakterler bir irkilme ve bıkkınlıkla; ama eğlenceli üslup elden bırakılmadan görsel anlatım yoluyla veriliyor. Toplumsal çıkar ağları kurmakta bir yıldız olan Fatoş’un organizatörlüğünde Kasım 2010’da Beyoğlu Auf isimli cam restoranda müthiş bir yemek hazırlanıyor. Toplanan on iki kişilik bir grup takındıkları üstünlük maskelerini gittikçe büyüyen bir bıçak gibi birbirlerine sallıyor, dudaklarının kenarında alaycı bir kuş gibi duran küçümseyici zafer ifadeleriyle dünyaya poz veriyor. Video kameraya fotoğraf çektirir gibi poz verenlerin, yazarın bir yerde  ‘burada olan ve olmayan’ diye ima ettiği gibi aslında karakterden ziyade temsili tipler olduğu söylenebilir.
   
‘Gördüğüm tek şey karanlık…. Koskoca bir boşluk’ ve ‘Ben kendimin sahtesiyim. Duyuyor musunuz beni?’ gibi sözleriyle anlamsızlık duygusunu artık taşıyamadığını anladığımız Beden Feminen dergisinin editörü Melodi, diğer deyişle anlatıcı/yazar/başkarakter, iki kapkara sayfa sonunda şuurunu yitiriyor, parmakları ve midesinin zarar gördüğü polisiye senaryolar üretiyor. Mideye düşmanlığın kitabın ismiyle ilgisi kurulabilirken, yazarın parmaklara düşmanlığı akıllı telefonlar yoluyla sosyal medya kurbanı olma meselesine bağlanabilir. İç monolog tarzında aktarımlarda bulunulması, blogları; ‘yazık, mecbur’ gibi ifadeler kullanılması ise dizileri çağrıştırıyor.
   
Can’ın sevgilisi Pelin’e ‘Sen zaten bir robotsun.... Annen bir robot doğurmuş’ dediği bölüm, yazarın bir önceki kitabına gönderme niteliğindeyken, roman boyunca yinelenen ‘geoit’, ‘dimdik ve esnek’ sözcükleri plaza insanının hayattaki duruşuna, ahaha ha efektleri ise yapay bir kahkaha orkestrası içinde geçen yaşamların sinir bozuculuğuna işaret ediyor.

Roman, anlatıcının kendisinin de merkezden olmasa bile dâhil olduğu bir kesime İstanbul’un -tükettikleri ürünler gibi birer pazarlama ‘mucizesi’ olan zamane işadamı ve işkadını çevresine- yönelik biraz küçümseme ve alay ile bolca ironi yüklü eleştirisi. Son olarak, yazarın elinden çıkan Size Müthiş Bir Yemek Hazırladım’ın kapak resmi de kitabın sıcak yapısına katkıda bulunuyor.

SİZE MÜTHİŞ BİR YEMEK HAZIRLADIM, Melida Tüzünoğlu, YKY, 2014.

0 yorum:

Yorum Gönder