Ziya Yılmaz: TiP’ten THKP-C’ye Fatsa’dan Türkiye’ye (Taylan KARADENİZ)

Geçtiğimiz hafta NotaBene yayınlarından bir kitap dağıtılmaya başlandı. Günümüzde ismi çok anılmayan, kimilerinin hafızasında zar zor geri çağrılan bir devrimciden bahsediyor; Ziya Yılmaz Kitabı. 2011 yılında hayata gözlerini yummuş, genç devrimcilerin, sosyalistlerin pek bilmediği bir isim olan Ziya Yılmaz, Barış Mutluay tarafından çeşitli mülakatların derlenmesiyle ve türdeşlerinde pek rastlanılmayacak ölçüde yapılmış bir araştırmayla günümüze ulaştırılmış durumda.

Ziya Yılmaz’ı aslen 1960’ların ve 1970’lerin devrimcileri bilir, tanır. Kuşkusuz, ardılı dönemlerde de devrimci siyasette bulunmuş birisidir Ziya Yılmaz; lakin ardılı dönemlerdeki çizgisini geçmişin mirası üzerine kurmayan birisidir, tabiri caizse miras yedi durumuna düşürmemiştir kendisini. Öte yandan içinde yer aldığı hareketleri pek anlatmamıştır. Hele THKP-C gibi askeri anlamda yenilmiş ve lider kadrosunun tümü yok edilmiş bir harekete dair neredeyse 40 yıl boyunca sessiz kalmayı tercih etmesi muhakkak eleştiri konusudur. Neyse ki yaşama gözlerini yummadan önce kitabın yazarına çeşitli bilgileri ve Türkiye devrimci hareketinin kimi zirve ve kırılma noktalarında önemli sorumluluklar almış birisi olarak, kendi tarihini, dolayısıyla da bir dönemin sol tarihini anlatarak aktarmıştır.

Kitap, yazarın çalışmaya ilişkin kimi değerlendirme ve yöntemsel açıklamalarının ardından başlıyor. Kuşkusuz, yazarın ön bilgileri ve yazısı değerlidir fakat kitabın asıl kurgusu, yazarın da “ana metin” olarak ifade ettiği, Ziya Yılmaz’ın anlattıklarının derlendiği bölümdür. 1938-2011 yılları arasında yaşamış olan bu devrimcinin anlattıkları, yazar tarafından 5 bölümde değerlendirilmiş; bunlar, (1) Fatsa ve Gençlik, (2) TİP Süreci, (3) THKP-C Süreci, (4) Firar ve Sonrası, (5) Değerlendirme...

Peki Ziya Yılmaz’ı bu kadar önemli kılan nedir? Ziya Yılmaz’ın aktardıkları neden önemlidir?
Ziya Yılmaz’ın öyküsü, aslında biraz da Türkiye’nin yakın dönem siyasal hayatının öyküsüdür. Memleketi Fatsa’dan başladığı yolculukla pek çok tarihsel olaya şahitlik etmiş, pek çoğuna da birincil dereceden müdahil olmuş bir devrimcinin hikayesidir. 27 Mayın öncesi siyasal atmosferi üniversite öğrencisi olarak yaşamış, 555K gibi kimi etkileri son derece güçlü eylemlerde yer almış, ardından Türkiye İşçi Partisi’ne katılıp memleketi Fatsa’da partinin kurucusu olmuş ve 1970 öncesinde Karadeniz’de çok güçlü bir sol/devrimci kitleselliğin “yapıcı”larındandır Ziya Yılmaz.

Kitabın arka kapak yazısında, her ne kadar Ziya Yılmaz’ın THKP-C’li dönemi bir nebze daha vurgulu sunulmuş olsa da; TİP’in özel de Fatsa’da, genelde de Karadeniz’deki serüveni oldukça önemlidir. Ki pek çok insan Fatsa’yı -haklı bir gururla- Fikri Sönmez ve Devrimci Yol pratiği üzerinden tanıyor olsa da, bu sürecin nasıl başladığının izlerini, ayrıntılarını Ziya Yılmaz’dan dinlemek önemlidir. Sıfır noktasından nasıl bir sol kitleselliğe ulaşıldığının anlatımı, aslında günümüz için de pek çok değerli ipucunu barındırmaktadır.
Fatsa’da TİP üzerinden gerçekleştirilenler, Ziya Yılmaz’a belirli bir tanınırlık kazandırmıştı fakat Ziya Yılmaz’ı asıl tanınırlık kazandıran şey ise THKP-C sürecidir. Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir gibi isimlerden yaklaşık 10 yıl önce öğrenciliğini tamamlamış, askerliğini yapmış ve kitaptaki bir ifadeyle yaşı kemale ermiş birisinin THKP-C’ye kurucu öğelerden birisi olarak katılması apayrı bir merak konusudur. Yazarın giriş bölümünde bulunan bir yazısı bu durumu aslında özetler niteliktedir. Aynı zamanda Ziya Yılmaz’ın anlattıklarının kendinden menkul olmadığının da bir göstergesidir.

Kitaba dair vurgulanacak bir diğer nokta ise, Ziya Yılmaz’ın anlatılarının yanı sıra, aynı dönemi başka insanların anlatılarıyla da aktarmasıdır. Benzer kitaplarda pek rastlanılan bir durum değildir bu. Aynı şekilde çeşitli referanslarla, anlatının derinleştirildiğini de aktarmakta fayda var. Bu açıdan, dönemin genel tartışma konularına dair belirli fikirler edinmek mümkün gözüküyor.

Son olarak, Ziya Yılmaz’a ilişkin güzel bir özet çıkarmış olması nedeniyle, yayınevinin tanıtım yazısını koymakta fayda var.

“Fatsa’da Zeki Şahin’le kurduğu Türkiye İşçi Partisi ilçe teşkilatıyla başladığı siyasal serüveni, kısa bir zaman sonra tüm Karadeniz’i kapsayan, devrimci bir süreç haline geldi. O süreçte sahibi ve sorumlu yönetmeni olarak yayınlanmaya başlayan Yeşil Fatsa isimli yerel gazete bölgenin en çok okunan ve takip edilen yayını oldu. TİP’te çeşitli ayrılıklar baş göstermeden kısa süre önce Karadeniz’de ilk kez gerçekleşen çeşitli köylü yürüyüşleri ve dönemin en kitlesel eylemlerinden olan “Fındık Mitingleri” gibi eylemlerin doğrudan örgütleyicisiydi. 1970’lerin sonunda Fatsa başta olmak üzere Karadeniz’in pek çok bölgesinde atılıma geçen devrimci hareketin temellerini atan insanlardandı; Kızıldere’de katledilen akrabaları, çocukluk arkadaşları ve yoldaşları olan Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan ile birlikte.

Ziya Yılmaz, TİP sonrası dönemde THKP-C’nin kuruluş sürecinde yer aldı, Genel Komite ve Merkez Komite üyesi oldu. Aynı zamanda THKP-C’nin Karadeniz bölge sorumlusu ve örgütün muhasebe sorumluluğu görevlerinde bulundu. Kuruluş sürecinde, THKP-C’nin gerçekleştirdiği banka soygunlarında görev aldı. İsrail Başkonsolosu Ephaim Elrom’un kaçırılması ve öldürülmesi eylemlerinde bulundu. 29 Kasım 1971’de Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte Maltepe Askeri Cezaevi’nden tünel kazarak firar edenlerden birisiydi. Firar sonrasında, Arnavutköy’de Ulaş Bardakçı’nın öldürüldüğü operasyonla eş zamanlı olarak Fındıkzade’de gerçekleşen operasyonda güvenlik güçleriyle çatışmaya girdi. Bu operasyonda MİT kurucularından Hiram Abas’ı yaralamış ve kendisi de yaralı olarak tutsak alınmıştı.

28 Mayıs 1971’de düzenlenen bir operasyonla yakalanan Ziya Yılmaz, yaklaşık 15 yıl sonra, 21 Mart 1986 tarihinde Malatya E Tipi Cezaevi’nden tahliye olmuştu.

Elinizdeki bu kitap, tüm bu gelişmelere ilişkin Ziya Yılmaz’ın kendi anlatımlarından derlenmiş, Ziya Yılmaz’la ilgili tek kitap olma iddiasını taşıyor. Kronolojik bir hatta derlenmiş çeşitli siyasal olay ve değerlendirmelerin yanı sıra, sürecin baş aktörlerinden olan Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı gibi devrimcilerin insani yönlerini anımsatıyor, aktarıyor. Sol tarih yazımında sıklıkla değerlendirilen kimi olayları kendi gözünden anlattığı gibi bu güne kadar üzerinde pek konuşulmamış “Karadeniz Kır Gerillası” gibi kimi olay ve düşüncelere de ışık tutuyor Ziya Yılmaz.


ZİYA YILMAZ: TİP’TEN THKP-C’YE FATSA’DAN TÜRKİYE’YE, Barış Mutluay, Notabene, 2014.




0 yorum:

Yorum Gönder