‘Felsefe bir kavga alanıdır’ gibi iddialı bir şiarla ortaya çıkan Kampfplatz, Türkiye’de kurumlaşmış, uysallaşmış felsefe alanında kesinti yaratabilecek bir kuşağın dergisi olarak ilk sayısını yayımladı. Dergi kuram, polemik, film eleştirisi, kitap eleştirisi ve minör temaslar başlıklı bölümlerden oluşuyor.
Çıkış yazısında mütevazı görünen ama şiarlarından daha iddialı bir ifade ile “asıl vaziyeti anlatanın yayımlanan yazılar ve bu yazılarda serdedilen fikir ve tartışmalar olduğu” belirtiliyor. Derginin temel hedefi ise “ belirli yazılara, olaylara, toplumsal, siyasal, tarihsel ve kültürel olgulara dair tartışmaların, polemiklerin ve bir sürekliliği kovalayan kuramsal ve kuramsal ve polemik yazıların olacağı bir mecra” haline gelmek olarak konuluyor. Başta belirtilen şiarla tutarlı bu hedef felsefe alanında açılacak kavganın mahiyetini de bize gösteriyor: Kendini dışarıya –tarihsel olgulara, siyasal olana- kapatmış olan korunaklı ve korundukça zayıflayan felsefi alanı etkin kılmak. Bu bakımdan hakemli bir derginin tercih edilmemesi doğal. Ayrıca hakem prosedürünün yerini alan tartışmacı bir yayın kurulu etkin kılınarak mutfağa da bir dinamizmin katılması düşünülmüş.
Kuram bölümündeki yazılar, Abdurrahman Aydın, Taner Yelkenci, Kansu Yıldırım, Yasin Karaman ve Onur Kartal’a ait. Kabaca gruplandıracak olursak yazılardan ikisi devlet, ikisi insan-özne-bilgi ve sonuncusu da insan bilimleri eleştirisi olarak karşımıza çıkıyor. Abdurrahman Aydın, siyasal teoloji, siyasal antropoloji ve hukukun sınırlarında devlet, din ve egemenlik üzerine kaleme aldığı yazısında iktidarı ve ötekisini sorunsallaştırıyor. Taner Yelkenci’nin ‘Devlet ve Anayasal İktidar’ başlıklı yazısı klasik düşünürlerin içinden geçerek parlamenter demokrasi ve kuvvetler ayrılığı gibi fikirlere güçlü eleştiriler yöneltiyor. Kansu Yıldırım ise Marksist değişken sermaye kategorisi içinden ‘sadece’ insanı ele alıyor. Marcuse, Hegel, Sevé, Foucault ve Harvey uğraklarından geçerek. Yasin Karaman’ın yazısı, Deleuze ve Balibar’ın Türkçe’ye kazandırılan eserleriyle de dolaşıma sokulan Spinoza’nın ‘ortak mefhumlar’ kavramı üzerine. Onur Kartal, insan bilimlerinin içine düştüğü krizde tam da derginin başta belirttiğimiz hedefleri bağlamında siyasetin yerini sorunlaştırıyor.
Dergi’nin Polemik bölümünde dört yazı var. Sol, ahlak, şiir zeminlerinde yürütülen polemik bölümünün yazarları Bruno Bosteels, Kerem Taştanoyuk, Cenk Ertan ve Utku Özmakas. Film eleştirisi bölümünde Bir Zamanlar Anadolu’da filmine dair farklı konumlar tutan üç yorum var. Dergi, ayrıca Aksu Bora’yla Kürtaj üzerine yapılmış bir söyleşiyi “ilk söyleşi” olarak sunmakta.
Kampflplatz, yılda üç kere çıkacak. Türkiye’nin kapanarak uysallaşmış felsefe dünyasında kavgacı bir sesi ilk sayısından işitmeye başladığımızı söyleyebiliriz.
Ömer Kavur’un İlk Dönem Filmlerinde Toplumsal Gerçekçilik
-
Fatih Serdar Özgültekin *
*Ömer Kavur’un İlk Dönem Filmlerinde Toplumsal Gerçekçilik*
*Özet*
Türkiye sinemasının *auteur* sıfatını taşıyan yönetmenleri ...
0 yorum:
Yorum Gönder