Söylem ve İdeoloji (Hakan YILMAZ)

Söylem ve İdeoloji’nin genişletilmiş ikinci baskısı Su Yayınevi’nden çıktı. Önsözünü Ünsal Oskay’ın yazmış olduğu kitabın ilk baskısı 2003 yılında çıkmıştı. Alanında öncü çalışmalardan biri olan kitap, sosyal bilimlerin birçok çalışma alanını kesen bir içeriğe sahip. Dahası, siyaset bilimi ve medya çalışmaları alanında okunması gereken başlıca eserlerden biri olduğu da söylenebilir.

Ünsal Oskay’ın da belirttiği gibi “söylem ve ideoloji arasındaki ilişki üzerine odaklanmak… güncel toplumsal yaşamın dinamiklerini anlama ve toplumsal pratikleri anlamlandırma sürecini anlatır”. Kitaptaki makaleler bu sözlerin çizdiği haritayı takip etmektedir. Bu anlamda, “Söylem ve İdeoloji” temel olarak günümüz dünyasına dair eleştirel bir bakış geliştirmek için farklı bakış açıları sunan bir çalışma. Teun van Dijk’in giriş niteliğindeki makalesi söylem ve ideoloji ilişkisini toplumsal yaşamdan politik yaşama derinlemesine ele alıyor ve çözümlüyor. Bu makale, medya metinlerinin okunması, çözümlenmesi ve eleştirisinin de anahatlarını ortaya koyması bakımından, medyanın toplumsal söylemlerin oluşturulması sürecindeki etkin rolü örnekler temelinde ortaya konuluyor. Günümüzün halen geçerliliğini koruyan siyasal söylem meseleleri makale de örnekler temelinde ele alınıyor.  Makalede popülist siyasal söylem bağlamında “Biz” ve “öteki”ler ikilemi bağlamında ayrımcılık, ırkçılık meselesi ve günümüzün en temel meselelerinden birisi haline gelen mülteciler soruna ilişkin tartışmaların söylemsel analizleri yapılıyor. John Wilson’un makalesi söylem tartışmasında dilbilimsel yaklaşımın önemini de vurgulayan ve politik söylem tartışmasını siyaset kuramları bağlamında daha da geliştiren bir yaklaşıma sahip. Norman Fairclough’un Marxist çizgide geliştirmiş olduğu “dil ve söylem” çözümlemesi ve söylemin diyalektiğine ilişkin yaklaşımı, toplumsal araştırmacıların söylem çözümlemecilerine olan gereksinimini vurgulaması açısından önem taşımaktadır. N. Fairclough ve P. Graham’ın “Eleştirel Söylem Çözümlemecisi olarak Marx”   adlı çalışması ise eleştirel –siyasal- söylem çözümlemesinin temellerini Marx’ın metinleri üzerine ve üzerinden kuran ve kurgulayan bir çalışmadır. Yeni kapitalizmde dilin eleştirisini, eleştirel söylem çözümlemesini geliştirmeyi hedefleyen yazarlar, Marx’ı avant la lettre, yani daha bu çalışma alanı kurulmadan önce, bir söylem çözümlemecisi olarak gördüklerini belirtirler ve kendi yaklaşımlarının temelini de Marx’ın ekonomik, politik ve tarihsel çözümlemelerinde kullandığı söylem yaklaşımı üzerine inşa ettiklerini belirtirler. Barış Çoban’ın “Söylem, İdeoloji ve Eylem” makalesi de Marxist yaklaşımın izinden yürüyerek söylem, eylem ve ideoloji ilişkisine dair kuramsal bir tartışma yürütmekte.  Bora Ataman “dil, bilinç ve yazı teknoloji” ilişkisini ele almakta, tarihsel evrimi bağlamında yazı teknolojilerinin toplumsal bilinci nasıl dönüştürdüğünü eleştirel bir yaklaşımla ele almaktadır. Simon Springer “Söylem Olarak Neoliberalizm” makalesinde eleştirel yaklaşımını Markxist ekonomi politik ile post-yapıcalcılık üzerinde temellendiriyor ve neoliberalizm ve söylemselliğini farklı bir açıdan tartışmaya açıyor. Thomas Nail’in “Evraksızlar Hareketinde Söylem ve İdeoloji” adlı çalışması  Badiou'nun öncülük ettiği “L'Organisation politique” adlı militan grubun yürüttüğü evraksız (sans-papiers) göçmenler hareketinin söylem ve ideolojisini ele alan ilginç bir çalışma. Dilan Köse’nin “Doğrudan Demokrasi Hemen Şimdi: Kurucu Bir Karşı Proje Olarak Yunanistan’daki 2011 Meydan Hareketi” adlı yazısı Yunanistan’daki Occupy (İşgal) hareketinin söylem ve ideolojisini ele alıyor. Kitabın son makalesi Barış Çoban’ın “Yazılama ya da Duvara Yazılan Tarih: 70’lerden Gezi Direnişine Slogan, Yazılama ve Mizah” adını taşıyor, bu çalışma 1970lerin devrimci hareketlerinin söylemlerinin tezahürlerinden biri olarak ele aldığı yazılamalarını ve mizahını Gezi direnişinin yazılama ve mizahı ile buluşturuyor.


SÖYLEM VE İDEOLOJİ, Haz.: Barış Çoban, Zeynep Özarslan, Su Yayınevi, 2015.

Sonuç olarak “Söylem ve İdeoloji” eleştirel bir yaklaşımla oldukça farklı kuramlar, yaklaşımlar ve bakış açılarını içeren çoksesli, çokrenkli bir kitap, günümüzün meselelerine dair düşünce üreten herkesin ilgisini çekecek bir niteliğe sahip.

0 yorum:

Yorum Gönder