Yürürüm Hatırlamayı Da (Kerim AKBAŞ)

Unutmak, yaşanmış şeyler bütününün geçici süreler için zihinde yok olmasıysa, onu sonraları tekrar tekrar hatırlamak kaçınılmazdır. İnsan her hatırladığı kavrama yeni anlamlar ifşa etmeye çalışır, acı meşrulaşır, yara daha derinden koşar gider; bir anının en önemli sonucu kendini sürekli hatırlatmasıdır.

Uzun zaman önce, Ankara’da sürekli çok uzun yollar yürüyorum, çok kısa belki de; içimde bitmek bilmeyen yürüme isteği, çok yalnızım, tek bildiğim bu. Bir şehrin uzaklığı, bir takımın şampiyon oluşu, o kitabın son cümlesi, şu mekânın çayı derken Kurtuluş Parkı’ndan Cebeci Stadı’na, Ulus’tan Balgat’a yürüyüp duruyorum. Yeni tanıştığım birinin şiiri yüzüme yüzüme çarpıyor hayatı: ‘’bak koçum! bazen yalnızca güneş çarpar bazen bütün diğer anılar / gündüz bulur seni, uzar gider insanlar; yanında bir acının başlar / dünya; korkma ne marşlar susar ne azalır hıncımız, ne sevgililer / büyür ne de biz; korkma bir gün tam da her şey bitti dediklerinde / böğürlerine bayrağımızı dikeriz!’’

Bir yazıyı ya da şiiri kendinize yakın hissetmek için sayfalarca yazılan şeyleri bir kenara bırakın, bazen bir dize yahut kelime yeter. Bahsettiğim şiir çingeneden uçurtma, şöyle bitiyor: ‘’neyse koçum sen şu göğü al şu yalancı göğü nere istersen ora koy / neyse koçum sen şu beni al şu yalancı beni nere istersen ora koy’’.

Onur Akyıl’ın ikinci şiir kitabı Unutacak Kimse Yok, tam da bu bahsettiğim gerçek üzerine kurulmuş. Yürüme isteği ansızın koşma isteğiyle yer değiştirebiliyor. Öyle ki, birbiri ardına çok kuvvetli şiirlerle başlayıp son sürat devam ediyor. Çok kolay okunabilecek, çok zahmetsiz bitebilecek kitaplardan değil elbette çünkü anlamın sınırlarını zorlayan, kendine özgü bir dille kurulan, kendi bütünlüğünü yaratan, direnilen bir hayatın ürünleri var karşımızda. Onur Akyıl’ı takip edenler bilirler, ilk defa karşılaşacaklar için şöyle söyleyeyim; oldukça içimizden olan bu çalışılmış ve sağlam dizelerin çok gür bir sese sahip olduğu gayet açık, bu bağlamda kitapla yüzleşmek pek kolay değil. Sürekli duraksayıp, düşünüp, tekrar dizeler içinde kaybolmanız olası çünkü hesap sormak ve göstermek Onur Akyıl şiirinin en önemli özelliklerinden; tabii hayat, çağ, toplum. Şiirin temeline insanı koyduğumuz zaman, insanla ilgili hiçbir şeyi dışarıda bırakamayız. Onur Akyıl’ın şiirlerinde karşımıza çıkan şey tam da bu: şiirin kendini sorgulaması, hayata dâhil olan direnmek eylemiyle yüzleşmek, toplumsal bir algı. Kitap, ‘’olmayı hatırlamak kılmış herkese…’’ ithaf edilmiş. Yukarıda bahsettiğim gibi insan hayatında hatırlamanın kaçınılmaz olduğu gerçeğini sahiplenenlere fiyakalı bir selamla başlıyor kitap.

lk şiir, çok önemli şiir ‘basmane enternasyonal’… Telaşsız, süssüz, ustaca bir söylemin ötesine geçerek, güçlü bir uyumla bildiriyor:‘’yarın ihtilal olmayacak ama bir ihtimalin yönü değişebilir’’. İlk şiirde kitabın nasıl devam edeceğine dair ipuçları var, direk önümüzden geçiyor anlam. Öyle ki bu sağlam dil tüm şiire hâkim. ‘’alnımızdaki boşluk aşktan olmalı, vurulmak için insan / bir yeri saklamalı teninde.’’
 Onur Akyıl şiirinde çok sakin bir söylemin ardında bile aslında oldukça uzun soluklu okunması gereken dizeler mevcut; bu anlamda dikkati çeken diğer bir şiir önem: ‘’kızılay’da bir öğlen hiçbir şey düşünmediğini düşün / çünkü düşünülmekten başka çaresi yoktur bir düşün’’. Hızı çok yükselttiğinde dahi rotayı şaşırmayan, gerginlik çok arttığında dahi acıyla böbürlenmeden sindirilmiş yaralar eşlik ediyor okura; kırmadan kıran, acıtmadan acıtan, korkmadan bağıran:‘’çocukların karıştığı derinliği, kirazların çocuklara açtığı yeri / halkın aşkı anladığı ilk günü düşün, düşün ki büyüsün düşün’’.

Kitabın en önemli şiirlerinden susarım az sonra, bir gerçekle sessiz sedasız yüzleşememenin sınırlarından dağılıyor hayata:‘’ne biliyorsam kaçırdım gözlerimi sakladım ne duyduysam / bazen kendimi, kimi zaman kendimi, bir ara kendimi / belki mutluluk bitirecek her şeyi, uzağım ondan, uzak / daha uzun daralıyor göğsüm daha uzun daralıyor karşılaşmak / bir yas tutuyor beni bırakmıyor, bundan sanırım sanırım bundan / buralardan değilim öyleyse, nerelerdenim nereliyim / sizden de mi değilim, öyleyse sizden de değilim / her şey ne kadar yanılıyor birbirine’’.

 Hayatın en büyük sorunlarından biri hiç kuşkusuz çağı yeterince sorgulayamamak olmuştur hep. Böyle bahsedilir her yerde; çağı anlayamamak, sorgulamamak, yetişememek. Şiirde de önemli bir yer kaplayan bu sorunun Onur Akyıl şiirinde, özellikle Unutacak Kimse Yok’ta, çok ustaca sindirildiği gayet net. Bu, bana kalırsa kitabın yerini de sağlamlaştırıyor. Öyle ki, olanı sorgulamak şiirin içinde çok daha kuvvetli bir anlamı barındırırken şiirler arasındaki bütünü de canlı tutuyor. Kitabın ilerleyen bölümlerindeki barikat maestro bu bağlamda okunabilir:’’oysa her şey bitecekti doğduğu yerde, bir rüzgar, bir başka rüzgar / şaşmıştı, aylar boyu ağzımızı yetkileriyle dağlayanlar, kalıyorduk / çözülmüyordu hiç söylemediğimiz o korkunç gerçek, alınmıştık / çünkü insan bazen yalnızca, çözülmek ister.’’ Aynı vurucu ton devam ediyor:‘’çünkü insanı kimse anlamazdı / hiç kimse insanı anlamayınca’’.

Rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu anlamlar bütününün içinde oluşan sağlam yapıda gözden kaçmaması gereken asıl önemli nokta şu: Onur Akyıl’ı okur aslında çok farklı yerlerden tanıyor; tiyatro, sinema, dizi, şiir eleştirileri, tiyatro yazıları, dergiler... Öyleyse, bu şiirlerin içinde aslında hayatın içindeki çoğu mevzu çıkıyor karşımıza. Buna yalnızlık da diyebiliriz, ayrılık da, hesap sormak da, devrimler tarihi de, bir arkadaş selamı mesela ve çingeneden uçurtma. Bu doğrultuda ’sıcak bir dokuzda’, en dikkat çeken şiirlerden biri: ‘’evler; tanrım çiçekleniyor. ceviz mobilyaların yalnızlığı / bir başka. Kimselere uyanmadan sokaklara koşalım; anlatır / bize kendi inceliğini gök. havanın karardığını durmadan’’ aynı doğrultuya şiirin vurucu sonu dahil:‘’ilk gençliğinde ölür herkes / bütün bir ömre gömülür sonra’’.

Unutacak Kimse Yok isminin insan algısını, daha isimle karşılaştığında, sarstığı gayet net. Eğer gerçekten şiir okumak istiyorsanız, Unutacak Kimse Yok asla gözden kaçmamalı.

‘’siz şimdi yalnızlık da dersiniz elleriniz unutulunca / kıydığınız kuşlara sayın. // gülümseyin, çekiyorum: / acınızı.’’

UNUTACAK KİMSE YOK, Onur Akyıl, Şiirden, 2014.

0 yorum:

Yorum Gönder