Yaklaşık dört yıl önce İsitklal Caddesi’nda yürürken hep yaptığım gibi Aslıhan Pasajı’na girdim ve sahafları tek tek gezmeye başladım. O sıra bütün aklım fikrim Lale Müldür olduğundan olacak, sahaflardan birinde Lale Müldür’ün daha önce adını bile duymadığım bir kitabı olan Yağmur Kızı Böyle Diyor’u görünce nasıl heyecanladığımı anlatamam. Hemen parasını ödedim, başka kitaplara bile bakmadan heyecanla çıktım ve yolda kitabı okumaya başladım.
Colette Deble’nin çizimleriyle süslenmiş kitaptaki şiirleri Ahmet Soysal fransızcaya çevirmişti ve okuduğum her şey beni biraz daha sersemletti; tıpkı diğer Lale Müldür şiirlerinin bana yaptığı gibi!
Sonradan sadece 150 tane, Fransız Kültür Merkezi tarafından basıldığını öğrendiğim bu kitap/katalog hep kitaplığımın en ulaşılabilir yerinde durdu ve bana hayatımın bir yerlerinden göz kırptı.
Yıllar sonra arkadaşım Harun Atak Noktürn Yayınları’nı kurduğunda ve bir Lale Müldür kitabı basmak istediğinde hemen aklıma bu kitap geldi. Bu kitaptan ve bu kitabın daha çok kişiye ulaşması gereğinden bahsettim. O da bu kitabın üstüne düştü ve zamanında sadece 150 tane basılan bu kitabı sonunda okuyucularla buluşturdu.
Yağmur Kızı Böyle Diyor, Lale Müldür’ün dünyasında gerçek bir zirve! Şiirin bu “deli” kadını, Yağmur Kızı Böyle Diyor ile kendi dilinin zirvesinde dolaşıyor ve okuyucuya başka bir dünya vaad ediyor.
Lale Müldür, bu kitabında yine mistisizmden, ve kesinlikle semavi dinlerden besleniyor. Kutsal kitap dillerini başarıyla şiirinde harmanlayan Lale Müldür’ün okuyanı yerden yükseltmesinin bana göre en öenmli sebeplerinden biri bu. Zaten kendi dilinin tanrısı bir şairin okuruna üst bir dilden seslenmesini yadırgamıyorum ben. Lale Müldür Yağmur Kızı Böyle Diyor kitabında okuruna kimi zaman bir Tanrı, kimi zaman bir kraliçe ve çoğunlukla bir âşık gibi sesleniyor.
Peki kime bu aşk?
Ben Lale Müldür’ün dünyadaki her şeye aşık olduğunu düşünen insanlardanım. Tıpkı iyiliğin ve evrenin sırrına varmış bütün insanlar gibi. Geçmişi, geleceği, dinleri, inançları sevgiyle kucaklayan bir şairin aşkı var bu kitapta. Kimi zaman bu aşk karşımıza Lut Kavmi olarak çıkıyor, kimi zaman ise kırmızı bir gülden yükselen Allah aşkı olarak.
Kitabın 31. Sayfasında “Kim Tanrı’nın görkemine kafa yormak istiyorsa, kırmızı bir güle bakmalıdır” diyerek tüme varan bir aşk; ya da hiçliğin sırrına varmış cinsiyetsiz bir şairin yüceliği!
Lale Müldür dili kıran, dili parçalara ayıran bir şair. Kentli olmanın keşmekeşliği, içerisinde birçok şeyi çözmüş olmanın dinginliği var şiirlerinde. Bu da pek tabii şiirlerindeki dile hep yansıdı, yansıyor.
“Artık tüm düşler öldü
Terk etmeli kentleri
Çünkü dilimizi orda, kentlerde yitirmedik mi?” demesi bundan değildir de nedir?
Lale Müldür kendi şiir dünyasını yaratmayı başarmış az şairden biri. Bunu usta yapan şeylerden birisi de elbette bu. Şairler değerlendirilirken genelde kendi dilini yaratıp yaratmadığına bakılır; ama ben daha çok şairlerin kendi dünyalarını yaratıp yaratmadığına bakıyorum. Eğer bir şair kendi dünyasını yaratmışsa, mutlaka o dünyaya ait bir tane de dil bulmuştur değil mi?
Yağmur Kızı Böyle Diyor, Lale Müldür’ün farklı dünyasına girmek isteyenler için çok acımazsız bir kitap ve okuyucusunu bekliyor! Acımasız, çünkü eğer bu dünyayla bir derdiniz var ise bu kitap derdinizi büyütecek; yaranız varsa üstüne tuz dökecek, inançsızsanız sizi daha büyük bir boşluğa terk edecek, eşcinselseniz sizi daha fazla ötekileştirecek.
Benim okuma tavsiyem bu kitabı bütün kimliklerinizden sıyrılarak, sadece Lale Müldür dünyasına girmeye hevesli olarak okuyun ve kendinizi boşluğa bırakın. Emin olun Lale Müldür’ün müthiş ruhu sizin elinizi bırakmayacak ve mutlaka üstünüze yağmurlar yağdırıp sizi serinletecek.
Bu ince ama çok etkileyici kitabı ıskalamak belki de hayatı ıskalamaktır. Eğer hayatınızda şiir varsa, bu kitap da mutlaka hayatınızın bir yerinde olmalı.
Sahaftan çıkan ve okuyucusu için şu an raflarda olan kitabın tılsımına inanın ve Yağmur Kızı’nın neler dediğine kulak verin.
Kitap eleştiri nasıl olur, konuya nasıl girilir, nasıl hikayeleştirilir... Ders gibi bir makale aslında. Lale Müldür'ü çok sevdiğimden objektif olamayacağım. Yağmur Kızı Böyle Diyor'u bizlere kazandırdığınız için de bu enfes yazı için de teşekkürler. Daha çok yazın Tamer Bey, e mi?
YanıtlaSil