Sinemanın ilk akla gelen unsuru filmler, tarihi, kuramı ve analizleriyle akademik gündemin başlıca ilgi odağıdır. Ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel boyutun göz ardı edildiği ve filmlerin esas alındığı bir sinema tarihyazımı ise, tarih anlayışında meydana gelen değişimler paralelinde aşılmaya çalışılmakla birlikte, halen yürürlüktedir. Bu arayışların henüz çok az sayıda akademisyen ve sivil araştırmacı tarafından sorunsallaştırıldığı Türkiye’de Ertan Tunç’un Türk Sinemasının Ekonomik Yapısı adlı çalışması öncelikle sinemanın Türkiye’deki serüveninin ihmal edilmiş bir boyutuna, ekonomik tarihine odaklanması açısından önem taşıyor.
Tunç, yüksek lisans tezini kitaplaştırdığı, dolayısıyla YÖK tez merkezinde salt konuya ilgili olanlara değil, daha geniş bir kitleye ulaştırdığı çalışmasında, başlangıcından, yani 1896’dan 2005’e uzanan evrede, Türkiye’de sinemanın ekonomik yapısını, üretim ve dağıtım süreçlerini tarihsel ve toplumsal gelişmeler paralelinde mercek altına alıyor. İlk bölümde sinemanın Türkiye’deki tarihini ekonomik, toplumsal, politik ve teknolojik koşullar çerçevesinde mevcut çalışmalar ışığında ortaya koyan kitap, arkayüzünde de ifade edildiği gibi, filmlerin kalitesi ile gişe geliri arasındaki ilişkiyi inceleyen, film eleştirmenleri ile seyirci oylarını kıyaslayan özgün bölümüyle de Türkiye’deki sinema ekonomisi çalışmaları alanında bir öncü kitap olma niteliği taşıyor.
Türk Sinemasının Ekonomik Yapısı, başta Metin Erksan’ın itirazlarına rağmen, film-yönetmen tarihine indirgenmiş dönemselleştirmeler çerçevesinde yazılmış sinema tarihçelerinin arka planında kalan bir ekonomik yoksunluk hikayesini, endüstriye dönüş(e)memiş bir sinemanın varolma mücadelesini gözler önüne seriyor. Sinemanın Türkiye’de olumsuz siyasal ve ekonomik koşullar kıskacındaki filizlenme çabasını, deneye yanıla, taklit yöntemiyle ve seyirci eğilimleri gözeterek kendini ve kendi ekonomik çarkını nasıl oluşturduğunu, tarihsel ve toplumsal gerçeklerle sayısal veriler ışığında ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
Yıllara göre film üretim ve yapımcı sayıları, ham film dış alım miktarları, biletli seyirci sayıları, sinema salonu sayıları, ortalama film maliyetleri gibi edinilmesi titiz çalışma gerektiren veriler, konuya ilgili araştırmacıları bilgilendirmekle birlikte yeni çalışmalar için ipuçları oluşturuyor. Tunç, dünyadaki sinema ekonomisi çalışmalarında net sayısal verilere rahatlıkla ulaşılabildiğini, Türkiye’de ise yapımcıların ya da sorumluların harcamalarını açıklamaktan kaçınmalarının konuya ilişkin çalışmayı zorlaştırdığını ifade ediyor. Tunç’un sözünü ettiği yasal düzenleme gerektiren zorlukların yanısıra kaynak, arşiv ve belge yoksunluğunun Türkiye’de sinemanın siyasal, ekonomik, toplumsal tarihine yönelik akademik ilgiyi azalttığı bir gerçek. Tarihin kişisel bir ilgi ve özveri gerektirdiği düşünülürse, Türkiye’de sinema tarihinin ihmal edilmiş alanları Tunç gibi, sinema dergilerinden afişlere sinemayla ilintili mevcut birikimi değerlendirecek araştırmacıların ilgisini bekliyor.
TÜRK SİNEMASININ EKONOMİK YAPISI (1896-2005) Ertan Tunç Doruk Yayımcılık İstanbul, 2012
TÜRK SİNEMASININ EKONOMİK YAPISI (1896-2005) Ertan Tunç Doruk Yayımcılık İstanbul, 2012
0 yorum:
Yorum Gönder