Yağmur yağarken dışarı çıkıp oynayamayan çocukların ne denli mutsuz olduklarını bilirsiniz. Alis'de onlardan biri olmalı. Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken televizyonda da ilgi çekici bir program bulamayınca kitaplığa yönelir bizim Alis. Rafların içinden eski ve resimli bir masal kitabını alır. İlk sayfasına esneyerek baksa da, ikinci sayfaya geldiğince iyice meraklanmaya başlar ve kitaba gömülür.
Alis'in ilgiyle baktığı sayfa da Uyuyan Güzel'in derin bir uyku içerisinde kendisini uyandıracak olan yakışıklı prensi beklediği anlatılmaktadır..Ve Alis nasıl olduğunu anlamadan büyük bir gürültüyle kendini masalın içinde bulur. Prens gelmiş olmalı diye bir hışımla uyanan prenses ise karşısında Alis'i görünce şaşırır ve büyük bir üzüntüyle ağlamaya başlar, ne yapacağını şaşıran Alis, bir sonraki sayfaya düşmeyi dener. Hayır,olamaz! Bu seferde kurdun Kırmızı Başlıklı Kız'ı yediği sayfadadır. Kurdun elinden kurtulmak için onca dil döken Alis çareyi yine başka bir sayfaya düşmekte bulur. Ancak bu sefer aceleyle hareket ettiğinden en son sayfaya düşer. O da ne? Bu çizmeli kedinin ta kendisi midir? Ve Alis'ten neler istemektedir? Bir yalan mı? Ama Alis yalan söylemez ki, ama masal bu ya, masallarda yalan söylenebilir.
Oldukça keyifli bir hikaye olan "Alis Masallarda" çocuk kitabı takipçilerinin Tonino- Keşke Görünmez Olsam, Yağmurcu Prens ve Gökyüzünden Gelen Pasta gibi kitaplarıyla yakından tanıdığı bir isim olan Gianni Rodari tarafından kaleme alınmış. Börtlek gözlü, koca burunlu çirkin ve sevimli karakterleri çizen isim ise Anna Laura Cantone. Hikaye o kadar ustaca kaleme alınmış ki kitap okumak kadar dışarı çıkıp oynamanın da keyifli olduğu duygusunu hissettiriyor. Büyük puntolu yazıları ve birbirinden güzel resimleri ve karton kalite baskısıyla okuma keyfinize keyif katacağından şüphem yok.
Masalların da yalan söyleyebileceğini bir çocuk kitabından işitmek çok hoşuma gitti. Anlatılan her şeyin doğru olamayacağını söylemek bir taraftan çocukları araştırmaya yönlendirirken diğer taraftan da da çocukları sınırsız bir yaratıcılığa teşvik ediyor olmalı.
Nasılsa büyüyünce daha çok duyucaklar o masalları. Yok efendim olayın içinde örgüt yokmuş da... da, da, da... Bırakın anlatılan masallara değil, şimdiden gördüklerine, duyduklarına inansın çocuklar. Bu gün hikayesi anlatılan; uydurulmuş bir masalın ezik kahramanı değil, bildiğimiz, tanıdığımız başı dik, alnı açık kardeşimiz Hrant olarak kalacaktır...
0 yorum:
Yorum Gönder